Adım Tuğba. 26 yaşındayım ve evet ben sizlerden farklıyım. Benim bir farkım var zira ben bir engelliyim. Ben doğuştan cam kemik hastasıyım. Yani kırılabilir cam gibi kemiklerim var. Sürekli olarak birilerine bağımlıyım ama bu asla moralimi, motivasyonumu engellemiyor. Tam tersi belki size garip gelecek ama daha olumlu anlamda etkiliyor. Yaşamda bu hastalık benim hayatımı hiç zorlaştırmadı. Garip ama tüm samimiyetimle öyle. Size belki tuhaf gelecek ama üniversiteyi kadıköy escort okudum. Hem de grafikerlik bölümünü bitirdim. Hem de üçüncülükle. Sonrasında bu alanda hız kesmedim ve fotoğrafçılık workshoplarına katıldım. Halen hem fotoğraf çekiyorum. Hem resim yapıyorum hem de bir çağrı merkezinde çalışıyorum. Yani kendi paramı kendim kazanabiliyorum. Kimseye muhtaç değilim. Annem en büyük yardımcım. Babama ise çok düşkünüm. İyi ki varlar diyorum. Beni böylesine özenle yetiştirdikleri için onlara minnettarım. Yeşil gözlü, siyah saçlı bir kadınım. Saçlarım orta uzunlukta. Bazen yakın gözlüğü kullanıyorum ama herhangi bir başka hastalığım yok. Sivil toplum kuruluşunda gönüllü olarak hastalığımız ile ilgili farkındalık çalışmalarına katılıyorum. Nefes aldığım her günün bir mucize olduğunu düşünüyor ve buna uygun yaşıyorum. Daima pozitifim. Gülümsememi kimse benden alamaz. En büyük hayalim neden bilmiyorum ama Küba ya gitmek. Orada yaşayan kadınları fotoğraflamak istiyorum. Bu konuda düzenlenen çalışmalar bile var. Bekliyorum yeterince param olduğunda bunu da yapabileceğim biliyorum. İşte şimdi tam da bu noktada artık hayatımda biri olsun istiyorum. Ben güçlü bir kadınım. Maddi bir beklentim de yok ama en az benim kadar güçlü, dünyaya güzel bakan, bana yol arkadaşlığı edecek, beni olduğum gibi kabul edecek birisi ile hayatımı geçirmek istiyorum. Yoo ondan bir hastabakıcı ya da koltuk değneği olmasını beklemiyorum. Bir biçimi kadıköy escort ile kendi işimi kendim hallediyorum zaten ama ben büyük bir aşk yaşamadan da ölmek istiyorum. Bir erkeğin gözlerinde kaybolmak, onun sesini duymayınca ölecek gibi hissetmek. O arayınca nefesimin kesilmesi, uyandığımda yanımda olması, ilk onun sesini duymak. Bu söylediklerimden de anlaşılacağı üzere gözler ve sesi benim için önemli. Parası pulu umurumda değil. Kimse öbür dünyaya mal mülk götürmüyor. Beni sahiplensin, bana yol arkadaşlığı etsin yeter. Elbette ilkeli ve onurlu bir duruş da istiyorum. Satmasın, dönmesin, satın alınmasın günümüzde böyle insanlar o kadar azaldı ki, eğer bulabilirsem ne mutlu bana. Eğer parası pulu olursa malında mülkünde gözüm de yok. Hatta baştan bu konuda sözleşme bile imzalayabilirim. Beni sevsin, çok sevsin ama bir başkasına aşık olursa günün birinde mertçe çekip gitsin. Tüm bunlardan daha da önemlisi bana asla ama aslı acımasın. Engelli muamelesi çekmesin. Yarın herkes engelli olabilir. Hayat bu. Bunun dışında tipi de çok aşırı kıllı olmadıkça sorun yok. İçinin güzelliği dışına yansıyacaktır zaten.